KAPADOKYA KİLİSELERİ

Kapadokya bölgesi, Roma İmparatorluğu'nun Hristiyanları dinlerinden dolayı ayrımcılığa uğratması ve cezalandırması yüzünden Hristiyanlığın başlangıcında Hristiyanlar için oldukça cazip bir yerdi. Bölge, Hristiyanların bölgeye kolayca ulaşmasını sağlayan İpek Yolu vadileri üzerindedir. Kapadokya'da ayrıca, Hristiyanlar için bölgede saklanmayı çok kolaylaştıran inanılmaz gizli vadiler vardır. Bu saklı vadilerde Hristiyanların saklanıp ibadet edebilecekleri çok sayıda Manastır ve Kilise vardı.

MS 70'ten MS 300'e kadar Hıristiyanlar Kapadokya'da kalmaya devam etti. Ancak MS 330'dan sonra Büyük Konstantin'in annesi Helena, Hıristiyanları özgürce yaşamalarını ve ibadet etmelerini sağladı. Manastırlar, Hristiyanların dini öğrenip öğrettikleri yerlerdi ve o dönemin koşulları nedeniyle bilgileri açıklamanın bir yolu olarak freskler ortaya çıktı. Kapadokya Kiliselerindeki mağara oymalı freskler, ortaçağda yapılmış en iyilerden biridir. Son akşam yemeği, İsa'nın Doğuşu, çarmıhta İsa vb. gibi İsa Mesih'in hayatından bazı bölümleri görebilirsiniz.

Ihlara vadisindeki kiliseler 6. ve 11. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Ihlara vadisindeki kiliselerdeki freskler genellikle Kapadokya bölgesinden sanatçılar tarafından yapılmıştır. Bu kiliseler arasında en bilinenlerinden bazıları Ağaç altı kilise, Kokar kilise, Yılanlı Kilise, Kırk baraj Kilisesi ve Sümbullu Kilise'dir. Soğanlı bölgesindeki kiliseler de 6. ve 14. yüzyıllara tarihlenmektedir, en ünlüleri Karabaş kilisesi, Yılanlı kilisesi ve Kubbeli kilisesidir.

KAPADOKYA KIRKDAMALTI KİLİSESİNDEN FRESKLER